2 Mayıs 2011 Pazartesi

Program hedeflerinin (kazanımlarının) yazılması

Hedef; bireyde bulunmasını istediğimiz, eğitim yoluyla kazandırılabilir istendik özelliklerdir (Bilen, 2006:9). Bu özellikler; bilgi, yetenek, beceri, tutum, ilgi, alışkanlık vb. olabilir (Demirel, 2004:104). Daha açık bir tanımla hedef; planlanmış ve düzenlenmiş Yaşantılar yoluyla kazandırılması kararlaştırılan davranış değişikliği ya da davranış olarak ifade edilmeye uygun özelliklerdir (Ertürk, 1977:24).
Eğitim ihtiyacının belirlenmesinden sonra belirlenen eğitim ihtiyacına, birey, toplum ve konu alanının beklenti, istek ve özelliklerine uygun olarak eğitim hedefleri belirlenir. Program tasarısı hazırlama sürecinde öğrencilere kazandırılacak istendik niteliklerin belirlenmesi ve uygun bir biçimde yazılması bu aşamada yapılır. Hedefler öncelikle eğitim öğretim sürecinin planlı ve amaca yönelik olmasını sağlar. Bunun yanında hedefler;
  • Programın ünite ve konularının belirlenmesi
  • Öğrenme-öğretme sürecinde kullanılacak strateji, yöntem ve tekniklerin, araç-gereç ve materyallerin belirlenmesi
  • Öğrencilerin istedik özellikleri kazanıp kazanmadığını veya ne ölçüde kazandığını belirlemek üzere yapılan sınama (ölçme ve değerlendirme) araç, yöntem ve ölçütlerin belirlenmesi durumlarında en belirleyici etmendir. söz konusu durumların tamamı kazandırılacak hedeflerin özelliklerine göre şekillenir.

 

 

 

10 Nisan 2011 Pazar

Öğretim Tasarımı Nedir?

Öğretim Tasarımı;Öğrenme teorileriyle eğitsel uygulamalar arsında köprü kurulmasını saglayaan baglayıcı bir bilimdalı olrak kabul görmektedir.Hedeflenen bilgi ve becerilerin belirli bir içerik ve belirli bir hedef kitle kapsamındaögrencilere kazandırılması için en uygun ögretim metodlarının oluşturulması sürecidir.
Öğretim tasarımı;öğretme-öğrenme ilkelerinin,ögretim materyal ve etinliklerine dönüştürülmesini saglaya sistematik bir süreçtir.Ögretim tasarımının amacı,ögrenmeyi destekleyecek  koşolları içeren etkili bir sistem oluşturmaktır.
Öğretim tasarımında dikkat edilmesi gereken en önemli noktaen etkili ve en uygun ögrenme teorilerinin kullanılmasıdır.

Kaynak:Prof.Dr. Buket Akkoyunlu

9 Nisan 2011 Cumartesi

Ögretim Tasarımı Ödevi 04.04.2011

1)Bir sınıfta en az 20 öğrencinin oldugu ve bu öğrencilerin her birinin birbirinden farklı oldugu düşünldügünde öğrenen özelliklerinin  tasarım sürecinde nekadar etkili olabilecegini tartışnız.
2)Bir insanın nekadar karmaşık bir bütün oldugu düşünldügünde tasarım için ögrenmenin hangi özelliginin ne boyutta dikkate alınacagı nasıl belirlenir.
3)Bir insanın sosyal,bilişsel,fizksel ve kişisel vb. birçok yapıdan oluştugu dikkate alındıgında Ögrenen özellliklerinin tasarıma yansıtmak isteyen bir ögretim tasarımcının bu yapılarla ve yapılardaki farklı boyutlarla ilgili birikimi ne düzeyde olmalıdır.Bunun için yapılması gerekenler.
4)Tasarım sürecinde ögrenen özellikleriyle bilgi toplama ve analiz ederek sonuçlara ulaşmak yeterlimidir neden?.


Dereste işenenler
Ögrenme ortamında Ögrenci Özellikleri
  • Blişsel özellikler
  • Fiziksel özellikler
  • Duyuşsal özellikler
  • Sosyal özellikler

7 Nisan 2011 Perşembe

Ögretim Tasarım Süreci

Eğitim, sadece belirli davranışların kazandırıldığı bir yapı değil aynı zamanda öğretim yaşantılarının sınırlandırıldığı, organize edildiği ve aralarında bulunan somut ilişkilerin belirlenerek belli bir plan dahilinde uygulandığı bir sistemler bütünüdür.

Tasarım ise, belli bir konuda yapılması gereken faaliyetleri belli bir plan çerçevesinde uygulamaktır. Diğer bir ifade ile tasarım kısaca, yeni bir ortam için bilgilerin planlanması, organize edilmesi ve etkili olarak uygulanması faaliyetleridir. Tasarımın genel amacı, var olan sistemi ya da yapıyı günün ya da çevrenin şartlarına göre değiştirmektir. Bu amaç var olan bilgilerin sentezlenmesi ve faaliyetlerinin organize edilmesi olarak algılanabilir. Tasarım faaliyetleri ile değişimler meydana gelmektedir. Bu değişimler oluşturulurken dikkat edilmesi gereken nokta, bir bütün içinde etkili olarak çalışan unsurların değiştirilmeden uygulanmasıdır. Bu faaliyetlerin adı eğitim içinde "öğretim tasarımı" (instructional design) olarak bilinmektedir.

Öğrenmeyi sağlamak için öğretim materyallerinin ve öğretim sisteminin yönlendirilmesi olarak tanımlanabilir (Rowland, 1994).

Bir süreç olarak öğretim tasarımı, “belirli bir hedef kitlenin eğitim gereksinimlerinin saptanması ve bu gereksinimleri giderebilmek amacıyla işlevsel öğrenme sistemlerinin geliştirilmesidir.” Başka deyişle, öğretim tasarımının amacı, öğrenmeyi destekleyecek koşulları içeren etkili bir sistem ortaya koymaktır.

Eğitimde ürünler çok geç alındığı için de en ufak bir hata büyük maddi ve manevi kayıplara neden olmaktadır. Buna paralel olarak, eğitimde yapılan bir hatanın düzeltilmesi için yıllar gerekmektedir. Bunun için eğitimcilerin, eğitim-öğretim faaliyetlerinde çok dikkatli ve titiz davranmaları gerekmektedir.

Yaşam boyu devam eden genel eğitim süreci içinde farklı konum ve düzeylerdeki insanların öğrenme gereksinimlerini karşılamak üzere öğretim tasarımı yapıldığında, doğal olarak gereksinimlerin niteliği ve hedef kitlenin özelliklerinden kaynaklanan bazı farklılıklar olacaktır. Nitekim, son yıllarda, öğretim tasarımı çalışmalarını etkileyen değişkenlerin sayısı alabildiğine arttığı için, bunların bir yansıması olarak, tasarım sürecinde karmaşık uygulamaya başlanmıştır. Öğretim tasarımı çalışmalarında yararlanılan birçok model olmakla birlikte, bunların çoğu, öğretim tasarımının temel işlev ve aşamaları konusunda birleşmektedir. Öğretim tasarımı beş aşamadan oluşmaktadır. Bunlar
◦Analiz ◦Tasarım
◦Geliştirme
◦Uygulama
◦Değerlendirme

Genel tasarım modeli şekli
1.Analiz Basamağı: Bu aşamada eğitimle ilgili olabileceği düşünülen sorunların, bu sorunlardan etkilenen hedef kitlenin ve sorunların ortaya çıkardığı koşulların çözümlemesi yapılır. Genel olarak hedef-davranışlar, öğrencinin özellikleri, çevre şartları ve var olan fırsatlar belirlendikten sonra değerlendirme çalışmaları yapılır.

Buradaki işlemlerin sağlıklı ve kapsamlı biçimde tamamlanması, ileride alınacak kararlar üzerindeki doğurguları açısından son derece önemlidir. Eğer çözümleme aşamasında eksik, hatalı, ilgisiz yada yanlı bilgiler toplanırsa, eğitsel iletişim süreci başladıktan sonra aksamalar olacaktır ve çoğu zaman bunun dönüşü yoktur.

Bu basamakta, oluşturulan birçok analiz çeşidi sayesinde hedef kitlenin tanınması kolaylaşacaktır. Bununla birlikte probleme etki eden etmenlerin (kaynağın, dış çevrenin gibi) ortadan kaldırılması çözümlenebilir hale bürünecektir. Uygulanabilecek altı tür analiz bulunmaktadır. Bunlar;

•İçerik analizi: Eğitim programlarının dayandığı temel öğe ve felsefenin öngördüğü kavramlar, olgular, ilkeler, yaklaşımlar, değerler, ölçütler, kuramlar ve genellemeler gibi bilgi birikimlerinin sistemli birleşiminden sağlanan oluşumlardır. İçerik analizinin oluşu sırasında özellikle hedef kitle özellikleri göz önünde bulunarak, konu alan uzmanlarından yararlanılmalıdır.
•İhtiyaç analizi: Var olan durum ile olması gereken durum arasındaki farklılıkları belirlemek için bilgi toplama ve toplanan bilgiler ışığında problemi analiz ederek çözüm önerileri geliştirme sürecidir.
•İş-görev analizi: İş analizi için öğretilebilecek temel öğretim elemanlarına ayrıştırılmasıdır. Temel öğretim elemanları bilişsel, devinsel ve duyuşsal davranışlardan oluşur. Görev, hedefe varmak için gerekli olan bir seri çalışma ve davranışlardır. Görev analizi bu özelliği ile daha çok gözlemlenebilir adımlar üzerinden yapılır.
•Performans analizi: Gözlenen performans problemini ve çalışma ortamı içerisindeki etkisini belirtilmelidir. Bu durumdan genel olarak misyonun nasıl etkilendiğini belirtilmelidir. Bu iki faktör arasındaki boşluklar sorgulanmalıdır. Bu analizin temelinde iyi bir ihtiyaç analizi ve hedef kitle analizi yatmaktadır.
•Swot analizi: SWOT analizi incelenen kuruluşun, tekniğin, sürecin veya durumun güçlü ve zayıf (içsel yönleri) yönlerini belirlemekte ve dış çevreden kaynaklanan fırsat ve tehditleri saptamakta kullanılan bir tekniktir.
•Medya analizi: Bu analiz basamağında ise, problemin çözülmesi adına verilecek eğitim-öğretim ortamının belirlenmesi, öğrenci kanalının (işitsel, görsel ya da dokunsal) belirlenmesi, sınırlılık ve kaynakların belirlenmesi ve kullanılacak medya türünün analiz edilmesi gerekmektedir.
•Hedef kitle analizi: Hedef kitlenin doğru olarak tanımlanmış olması ileride alınacak kararlar için büyük bir önem taşımaktadır. Hedef kitle, bilişsel, kişilik, sosyal ve fiziksel özellikler adına çok iyi analiz edilmelidir.

2.Tasarım Basamağı: Eğitim-öğretim ortamında hedef ve davranışları gerçekleştirecek olan faaliyetler planlanır ve organize edilir. Eğitsel iletişim açısından yönlendirici bir işleve sahip olan öğretim amaçları yazılır, öngörülen sonuçlar doğrultusunda ölçme araçları geliştirilir, içerik düzenlemesi yapılır ve öğretme-öğrenme süreçlerinde kullanılacak stratejilere karar verilir. Tüm bunların uygulama başlamadan önce yapılmasında büyük yarar vardır. Çünkü bu kararlar, daha sonraki geliştirme çalışmalarına yada uygulamadaki eğitimci ve öğrenci etkinliklerine ışık tutacaktır.
Amaçları yazarken bilişsel, duyuşsal ve devinsel alanların özellikleri dikkate alınmalıdır. Bu alanlar arasındaki etkileşim ve geçişler de önemlidir. Amaçlara ulaşma düzeyini saptamada sıkça kullanılan ölçme araçları çoğu zaman başarı testleri, tutum ölçekleri ve denetim listelerinden oluşur. Öğretim tasarımı yapanlar, her ölçme aracının hangi koşullarda daha iyi sonuçlar vereceğini araştırmalıdır. (Başa Dön)

3.Geliştirme Basamağı: Analiz ve Tasarım aşamalarının çıktılarını kullanarak ders planı ve ders materyali oluşturulması. Tasarımlanmakta olan eğitim programının bir parçası olarak uygulama planları, eğitimci kılavuzları, öğrenci kitapları ve görsel-işitsel ortamlar üretilmektedir. Geliştirmede üzerinde durulan asıl nokta eğitim sırasında kullanılacak her türlü materyallerin (donanım ve yazılım) üretimi olmaktadır.
Uygulama planları hazırlanırken modül yada üniteler temel alınır. Öğretim sırasında yönlendirici bir işlev taşıyan uygulama planında genellikle amaçlar, işlenecek konular, yöntemler, değerlendirme soruları ve kaynaklar belirtilir. Öyle ki, iyi hazırlanmış bir uygulama planı, öğretme-öğrenme süreçlerinde neyin, ne zaman, nasıl yürütüleceğini açık seçik göstermelidir.
Görsel-işitsel ortamlar, öğrenmenin kalıcılığı açısından büyük önem taşımaktadır. Öğretim sırasında ne kadar çok duyu organı uyarılabilirse, öğrenme o kadar etkili olmaktadır. Eğitim teknolojileri öğretim süresini kısaltmakta, soyut kavramları somutlaştırmakta, gerçekçi yaşantılar sağlamakta, ilgiyi canlı tutmakta ve daha çok öğrenme isteği yaratmaktadır.

4.Uygulama Basamağı:Öğretim tasarımının uygulama aşaması, eğitimin gerçekleştirilmesi anlamına gelmez; tersine, uygulama için önceden tasarımlanması gereken boyutları belirtir. Uygulamayla ilgi olarak özellikle zaman çizelgelerinin hazırlanması, eğitimin yapılacağı çevrenin düzenlenmesi, maliyete ilişkin hesaplamaların yapılması ve eğiticilerin eğitimi gibi işlemler tamamlanır. Kuşkusuz, her eğitim kurumunun sahip olduğu özel koşullarına bağlı olarak, uygulamada izleyeceği politikalar değişebilir. Ancak bunun sağlıklı ve eğitimi aksatmayacak bir temele oturabilmesi için, tasarımcılar tarafından bazı konular önceden kararlaştırılmaktadır.
Eğitimin yürütüleceği yer seçilirken yada çevre ayarlaması yapılırken öğrencilerin sağlık, ulaşım ve güvenliğinin yanı sıra, ergonomik açıdan öğrenmeyi kolaylaştıracak olumlu bir atmosfer oluşturulmalıdır. Ayrıca seçilen ortam, değişik öğretim yöntemlerinin öngördüğü bireysel yada kubaşık çalışma biçimlerine olanak sağlamalıdır.

5.Değerlendirme Basamağı: Öğretim tasarımı sürecinin son aşaması değerlendirmedir. Burada, başlangıçta saptanan eğitim gereksinimlerini gidermek üzere geliştirilmiş olan öğrenme sisteminin kendi özgül işlevini ne oranda yerine getirebileceği belirlenmeye çalışılmaktadır. Başka bir deyişle, geliştirilen sistem gerçek koşullarda uygulanmadan önce test edilmekte ve gelecekteki değerlendirme üzerinde durulmaktadır. Bunlar ara değerlendirme ve son değerlendirmedir.
Ara Değerlendirme: Sistemdeki olası hata ve eksiklerin araştırılarak gerekli düzeltmelerin yapılması işlemleridir. Bu amaca dönük olarak, akran incelemesi, bire-bir değerlendirme ve alan testi gibi işlemler yapılmaktadır. Öğretim tasarımcısının geliştirdiği ama henüz kesinleşmiş saymadığı ürün, meslektaşları tarafından incelenerek eleştiri ve öneriler getirilir(akran değerlendirme). Ürünü gerçek yaşamda kullanacak olan öğrenci kitlesini temsil edebilecek nitelikte küçük bir örneklem alınır ve bu insanlar ürünü bireysel biçimde sınayarak hataları bulmaya yada öneriler sunmaya başlar (Birebir değerlendirme)
•Son Değerlendirme: Geliştirilen öğrenme sistemini müşteri gözüyle inceleyip kullanma yada yaygınlaştırma konusunda karar vermeyi amaçlamaktadır. Burada yanıt aranan soru şudur: Eğitim sorunlarının çözümü için geliştirilen programın uygulaması yaygınlaştırılırsa, bunun kısa ve uzun dönemdeki sonuçları neler olabilir?
Değerlendirme aşamasında yapılan çalışmalar yalnızca ürün üzerinde yürütülen tartışmayla sınırlı değildir. Geliştirilen ürünün kullanılması yada öngörülen eğitimin yapılması durumunda ne tür bir etkinin ortaya çıkacağı da ele alınmalıdır.
Aşamalar
İşlemler
Çıktılar
Analiz
Gereksinimleri saptama Hedef kitleyi inceleme Kurumsal çözümleme Eğitim önceliklerini belirleme
Veriler
Tasarımlama
Amaçları yazma Đçeriği seçme ve düzeltme Stratejileri geliştirme Ölçme araçlarını hazırlama
Kararlar
Geliştirme
Ders planlarını geliştirme Eğitici kılavuzunu hazırlama Görsel-işitsel gereçleri üretme
Ürünler
Uygulama
Zaman çizelgesi yapma Bütçeyi hazırlama Ortam düzenleme Eğiticileri eğitimden geçirme
Planlar
Değerlendirme
Ara değerlendirme yapma Hata ve eksiklikleri düzeltme Son değerlendirme yapma Gelecek kestirimlerde bulunma

Bu bilgiler http://mail.baskent.edu.tr/~20397183/ogretim_tasarimi.html adersinden alınmıştır

24 Mart 2011 Perşembe

Öğretim Tasarımı Öğeleri

Bir Öğretim Tasarımında Yer Alan Öğeler Nelerdir?

-Program kimin için geliştirilecek? (öğrenenin özellikleri)
-Öğrenenlere ne öğretmek istiyoruz? (hedefler)
-Konu ya da beceriler en iyi nasıl öğretilir? (öğrenme/öğretme yöntem ve etkinlikleri)
-Uygulama süreçleri ve kararları
-Ne öğrendiler/ne kadar öğrendiler? (değerlendirme süreci)

Öğretim Tasarımı Altında Yatan Roller

Öğretim tasarımında roller 4'e ayrılır. Bunlar aşağıda verildiği gibidir:

•Öğretim tasarımcısı
•Öğretmen
•Konu alanı uzmanı
•Değerlendirme uzmanı

Öğretim Tasarımcısı: Tasarım çalışmalarından sorumlu olan kişidir.

Öğretmen: Öğretim planının uygulanmasından sorumlu olan kişidir.

Konu Alanı Uzmanı: O konuyla ilgili bilgiye sahip olan kişidir.

Değerlendirme uzmanı: Hazırlanan programın yeterliliğinden sorumlu olan kişidir.

13 Mart 2011 Pazar

Öğretim Tasarımı Modelleri

• Makineler, işlemler yöntemler, süreçler, sistemler, yönetim ve çeşitli mekanizmalar gibi çeşitli öğelerin belirli bir düzende biraraya getirilmesi ve bilim ile uygulama arasında köprü görevi yapan bir disiplindir.
• İnsanın bilimi kullanarak doğaya üstünlük kurmak için tasarladığı rasyonel bir disiplindir. (Simon, 1983)
• Genelde eğitime, özelde öğrenme durumuna egemen olabilmek için ilgili bilgi ve becerilerin işe koşulmasıyla öğrenme veya eğitim süreçlerinin işlevsel olarak yapısallaştırılmasıdır.
• Öğrenme-öğretme süreçlerinin tasarlanması, uygulanması, değerlendirilmesi ve geliştirilmesi işidir. (Alkan, 1998)
ÖĞRETİM TEKNOLOJİSİ
• Öğretim Teknolojisi: Öğretimin, eğitimin bir alt kavramı olduğu anlayışına dayalı olarak ve belirli öğretim disiplinlerinin kendine özgü yönlerini dikkate alarak düzenlenmiş teknolojiyle ilgili bir kavramdır. (Alkan, 1995)
• Örn. Fen öğretimi teknolojisi
• Eğitim Teknolojisi mi?
• öğretme-öğrenme süreçleri ile ilgili özgün bir disiplini
• Öğretim Teknolojisi mi?
• Bir konunun öğretimi ile ilgili öğrenmenin klavuzlanması etkinliği
• Özel hedefler Sistem Nedir?
• Sistem, karşılıklı etkileşim içerisinde bulunan unsurların, tasarlanan amaçları gerçekleştirmek amacıyla bir bütün meydana getirecek şekilde organize edilmesidir (Sezgin, 1994).
Öğretimde Sistem Yaklaşımı= Öğretim Tasarımı
• Öğretimin sisteminin en önemli unsurları
– Öğrenciler
– Öğreticiler
– Öğretim materyalleri
– Öğretme-öğrenme ortamlarıdır.
Bu unsurlar öğretim amaçlarını gerçekleştirmek için organize edilirler.

Öğretimde Sistem Yaklaşımı Unsurları
• Eğitim literatürü incelendiğinde birbirinden çok farklı gibi görünen bir çok öğretim tasarımı modeli bulunabilir.
• Fakat, her birinin temelinde;
– Analiz,
– Tasarım,
– Geliştirme,
– Uygulama,
– Değerlendirme adımları yatar.
• Bu modellerin ana amacı, belirlenen hedef ve davranışları etkili ve kısa yoldan gerçekleştirmektir.
• Bu amaca hizmet eden bir çok bilim adamı ve modeli bulunmaktadır.
• Bizler, bu modellerin arasından en temel olanlarını inceleyeceğiz.

25 Şubat 2011 Cuma

1954 Skinner (BDE-Programlı Öğretim-Öğrenme Bilimi)

Programlı Öğretim :Programlı öğretim Skinner’in pekiştirme ilkeleri esas alınarak ortaya atılmış bir öğretim tekniğidir. Programlı öğretim temelde öğretimin bireyselleştirilmesi ve hatanın en aza indirilmesi gibi iki önemli yenilik getirmektedir. Programlı öğretim öğrencinin öğrenme sürecine etkin katılmasını, bireysel öğrenme hızına göre ilerleme kaydetmesini ve öğrenme sonucunun anında kontrol edilmesini sağlayan bir öğretim tekniği dir (Demirel, 2004:114).


Programlı Öğretimin Dayandığı Temel İlkeler: Bildiğimiz gibi Programlı öğretimin en önemli savunucularından birisi olan Skinner'e göre pekiştirilen davranışlar öğrenilir. Öğretimin toplu yapıldığı sınıf ortamlarında her davranışın ya da her öğrencinin davranışının tek tek pekiştirilmesi mümkün olamamaktadır. Her öğrencinin öğrenme hızı farklıdır. Bu nedenle öğretimin bireyselleştirilmesi gerekir. Programlı öğretim öğrencilerin kendi hızları ile bireysel olarak öğrenmelerini sağlayacak, programlı öğretim materyalleri ile yapılan bir öğretim yaklaşımıdır. Programlı öğretimin dayandığı temel ilkeleri şu şekilde sıralanabilir:


1. Küçük adımlar ilkesi: Programlı öğretimde öğrenilecek bilgi, her biri kolaylıkla kavranacak küçük birimlere bölünür. Bu küçük bilgi birimleri basitten karmaşığa doğru ve önkoşul ilişkilerine göre aşamalı olarak dizilir.

2.Etkin katılım ilkesi:Her bilgi biriminden sonra öğrencinin kazandırılmak istenen davranışı göstermesi istenir. Öğrencinin davranışta bulunması bir alıştırma veya soru ile sağlanır. Böylece öğrenci öğrenme işine etkin olarak katılmış olur.

3.Başarı ilkesi:Öğrenmenin gerçekleşmesi için öğrencinin doğru davranışının pekiştirilmesi gerekir. Öğrencinin pekiştireç alabilmesi için soruları doğru cevaplandırması gerekir. Ancak materyalde yer alan soruların öğrencinin cevap verebileceği güçlükte olması ve öğrenciye yeterince ipucu vermesi gerekir.

4. Anında düzeltme ilkesi:Öğrenci yaptığı davranışın doğruluğu hakkında bilgi almalıdır. Eğer öğrencinin cevabı doğruysa bu hem geri bildirim hem de pekiştireç olur.

5.Bireysel hız ilkesi:Öğrenmede bireysel farklılıklar vardır. En iyi öğrenme bireyin kendi hızıyla gerçekleştirdiği öğrenmedir. Bu nedenle öğrenciye kendi hızına göre ilerleme imkanı verilmelidir (Erden ve Akman, 1995:163-164).


Kaynak;http://bote.hacettepe.edu.tr/wiki/index.php/Programl%C4%B1_%C3%96%C4%9Fretim

24 Şubat 2011 Perşembe

1970' ler- Birçok Öğretim Tasarımı Modeli

Akım: Terminolojide değisim.
Öğretim Tasarımı: Farklı öğretim tasarım modelleri.
Katkıda Bulunanlar: Dick & Carey, Eğitimsel  İletisim ve Teknoloji Derneği.
Katkılar: Görsel-isitsel öğretim terimi yerine, eğitim  teknolojisi ve öğretim teknolojisi terimleri kullanıldı.
Bilgisayar Destekli Öğretim (CAI) sistemlerinin  gelisimi sağlandı.
Ek Notlar: Bu sahada çalısan bireyler öğretici medya  ve bilgisayar destekli öğretimin (CAI) eğitim  uygulamalarında asgari etkisi olduğu hususunda  hemfikirdiler. A.B.D. silahlı kuvvetleri öğretim tasarım modellerini benimsedi.


Kaynak;http://ab.org.tr/ab10/bildiri/190.pdf

1965-Gagne (Eğitim Durumları)

Robert Gagne en çok kendisine ait olan Öğretimin Dokuz Durumu ile tanınır. 1916 yılında Kuzey Andover, Massachusetts’te doğdu. 1937 de Yale Üniversitesinden A.B(Edebiyat Fakültesi) kazandı. 1940 da Brown Üniversitesi Psikoloji bölümünden Profesör Dr. unvanını aldıktan sonra Pensilvanya Devlet Üniversitesinin Connecticut Kız Kolejinde Öğretim Görevlisi olarak çalıştı.
Onlarca yıl eğitim ve öğretim tasarımı alanlarına katkıda bulundu. Gagne öğrenme teorisi ile ilgili birçok kitap yazdı, bunların içinde en çok bilineni ise Öğretim Durumları kitabıdır.


Gagne’nin öğrenmenin zihinsel durumlarını açıklayan kitabı “Öğretim Durumları” ilk olarak 1965’de yayımlandı. Bu kitap bilgiyi işleme modelinin, yetişkin bireylere çeşitli uyarıcılar sunulduğunda meydana gelen zihinsel olayları temel almıştır. Gagne, öğrenme durumları ile ilişki kuran ve tarif eden öğretim durumları diye adlandırdığı dokuz adımlık bir süreci ortaya çıkarmıştır.


Öğretim Durumları
1-Dikkati sağlama: Öğrencilerin dikkatini toplama; ilgi uyandırma; teşvik etme.

2-Öğrencilere hedefleri bildirme: Genel bir açıklama yapma öğrencilerin beklentilerini ve motivasyonunu arttırır ve değerlendirme için bir temel olur.

3-Ön bilgileri hatırlatma: Öğrencilere ön bilgilerini hatırlatma; daha önceki kavramların anlaşılmışlığı hakkında araştırma yapmak.

4-İçeriği sunma: İçeriği organize etme, sunma ve örneklerle açıklama, ideal olarak farklı öğrenme stillerine başvurarak birden fazla teknik kullanmak.

5-Öğrenmeye rehberlik etmeyi sağlama: Karşılaştırmaları, anımsama yöntemlerini, örneklemeleri, çalışma durumlarını, grafik örgütleyicileri, harita örgütleyicileri kullanarak öğrencilere destek olmak.

6- Davranışı ortaya çıkarma: Öğrencilere fırsatlar tanıyarak onların bu noktada bilgileri öğrendiğini ve yeni konuya hazır olduklarını ispatlamalarını sağlamak.

7-Dönüt sağlama: Öğrencilere doğru dönütler sunmak ya da kişisel testler vasıtasıyla dönüt sağlamak.

8-Performansı değerlendirme: Öğrencilerin konu ile ilgili bilgilerini değerlendirmek.

9-Kalıcılığı ve transferi sağlama: Bir sonraki konudaki bilgileri kazanılmış bilgilerin üzerine inşa etmek.

Kaynak:http://www.donusumkonagi.net/makale.asp?id=6739&baslik=gagne_nin_o%C4%9Fretim_durumlar%C4%B1_modeli

1963-Glaser (Ölçüt Tabanlı Testi Geliştirmesi)

Temel Öğretim Modeli : Model ,istem yaklaşımıyla geliştirilmiş, öğrenme öğretme sürecindeki çok sayıda olgunun,kavramın, ilkenin örgütlenmesi ve sürecin basit olarak algılanmasını sağlayan bir modeldir. Temel öğretim modeli öğretim sürecini dört temel öğeye ayırmaktadır.Bu öğeler;
  • Öğretim Hedefleri
  • Giriş Davranışları
  • Öğretim İşlemleri
  • Değerlendirmedir.
Temel öğretim modelinin ilk öğesi öğretim hedefleridir.Hedef öğretme süreci sonunda öğrencilere kazandırılmak istenilen özellikleri gösteren ifadelerdir.Öğrenme-öğretme sürecinin planlanması ve uygulanması için en önemli aşama hedeflerin belirlenmesidir.Modelin ikinci öğesi giriş davranışlarıdır.Glaser ' e göre hedefler ulaşmak için öğretim yöntem ve tekniklerinin,materyallerinin seçilmesi öğretim yaşantılarının düzenlenmesi bu öğeyi oluşturmaktadır.Modelin son öğesi değerlendirmedir. değerlendirme süreciyle öğretimin kısa ve uzun süreli etkisi ortaya konmaya çalışılır. Glaser bu amaçla hem norma dayalı hemde ölçüt dayanıklı testleri önermektedir.Dönüt süreci ile programdaki eksiklik ve aksaklıklar bulunarak öğretim sürecinde gerekli düzenlemelere gidilir, öğrenci davranışlarındaki eksiklikler tamamlanır.


1950'ler Bloom Taksonomisi(Sınıflandırma)

Bu çalışmada sadece bir sınıflandırma şekli olan Bloom’ un Taksonomisine yer verilmiştir. (Taksonomi, sınıflandırmanın diğer bir adıdır). Bloom’ un Taksonomisinde 6 düzey yer alır ve her düzey kişiden farklı bir düşünce tarzı gerektirir. Öğretmenlerin her türlü bilişsel işlemi ele alabilmesi için sorduğu sorularda bu 6 düzeyin tümünün de yer alması gerekir. Hiyerarşik olarak sınıflanmış bu 6 düzey aşağıda verilmiştir:


1.Bilgi
2. Kavrama
3.Uygulama
4.Analiz
5. Sentez
6. Değerlendirme


1. Düzey: BilgiTaksonomide yer alan ilk düzey öğrencinin bilgiyi tanıması veya hatırlamasını içerir. Burada öğrencinin bilgiyi maniple etmesi (beceriklice kullanması) istenmez, fakat onun sadece öğrenildiği şekilde hatırlanması istenir. Bilgi düzeyindeki bir soruya cevap verebilmesi için öğrencinin daha önce öğrendiği gerçekleri, gözlemleri ve ifadeleri basitçe hatırlaması gerekir. Bir bilginin aynen hatırlanması birçok nedenden dolayı önemlidir. Bilgi veya hafıza düzeyi diğer tüm düşünme düzeyleri için kritik öneme haizdir. Önemli olmasına rağmen bilgi düzeyinin birçok zararı da vardır. Bunlardan en önemlisi öğretmenlerin onu aşırı kullanmalarıdır. Öğretmenlerin sordukları soruların (hem ders işlenişlerinde veya sınıf tartışmalarında ve hem de sınavlarda) birçoğu bilgi düzeyine girer. Bu düzeye ait soruların diğer bir dezavantajı da hızlı bir şekilde unutulmalarıdır. Üçüncü zararı ise bu tür soruların bir konu ile ilgili derinlemesine olmayan kaba bilgileri ölçüyor olmasıdır. Ayrıca bilginin papağan gibi tekrarlanması gerçek bir anlayışın göstergesi değildir.


2. Düzey: Kavramaİkinci düzey soruları, öğrencilerin öğrendikleri materyalleri akıllı bir şekilde organize edip düzenlemelerini sağlayacak kadar öğrenmiş olmalarını gerektirir. Öğrencinin soruyu cevaplayabileceği gerçekleri seçmesi gerekir. Kavrama düzeyindeki bir soruyu cevaplayabilmesi için öğrencinin hatırlamadan daha ileri olan bir düşünme seviyesine geçmesi gerekir. Öğrenci materyali kavrayıp tekrardan ifade etmeli ve onu kendi kelimeleri ile ifade edip karşılaştırmalar yapmak için kullanabilmelidir.


3. Düzey: UygulamaÖğrencilerin sadece verilen bilgiyi aynen hatırlamaları veya hatta öğrendiklerini kendi cümleleri ile ifade edip izah etmeleri bile yeterli değildir. Öğrencilerin bilgileri uygulayabilmeleri de gereklidir. Öğrencilerin daha önceden öğrendikleri bilgileri kullanarak farklı bir problemi çözmelerini isteyen sorular Taksonominin 3. düzeyi olan uygulama düzeyine aittir.


4. Düzey: AnalizAnaliz soruları öğrencilerin kritik ve derinlemesine düşünmelerini gerektiren yüksek dereceli sorulardır. Analiz soruları öğrencilerin 3 çeşit bilişsel işleme girmesine neden olur: Öğrenciler hareketi sağlayan nedeni, nedenleri, ve /veya özel bazı şeylerin oluşum nedenlerini ifade ederler. Öğrenciler uygun bilgileri değerlendirip ve analiz ederek bu bilgilere bağlı olan sonuca ve genellemeye varırlar. Öğrenciler bir sonucu veya genellemeyi analiz ederek onu destekleyen veya ret eden kanıtları bulurlar. Birçok farklı cevabın mümkün olması ve cevaplanabilmeleri için fazla süre gerektirmeleri analiz sorularının yüksek dereceli sorular olduklarının bir göstergesidir. Analiz soruları öğrencilerin kritik düşünmelerini geliştirdikleri için çok önemlidirler.


5. Düzey: SentezSentez soruları öğrencilerin orijinal ve yaratıcı düşünmelerini isteyen yüksek dereceli sorulardır. Sentez soruları öğrencilerin ürünler, desenler ve fikirler ortaya çıkarmalarını gerektirir. Bu sorular öğrencilerin deneyler düzenlemelerini ve hipotezleri test etmelerini sağlar. Sentez soruları öğrencilerin 3 çeşit bilişsel işleme girmesine neden olur:


• Öğrenciler orijinal iletişim şekilleri oluştururlar.
• Öğrencilerin, yordama yapmalarına neden olur.
• Öğrencilerin problemleri çözmelerine neden olur.


Sentez soruları uygulama soruları gibi tek olan cevaba değil, bunun yerine birçok farklı yaratıcı cevaba müsaade eder. Bu özellik sentez sorularını uygulama sorularından ayıran önemli bir özelliktir. Öğretmenler sentez sorularını kullanarak öğrencilerin yaratıcı becerilerini geliştirebilirler. Sentez soruları materyalin tam olarak öğrenilmesini gerektirir. Öğrencilerin tesadüfen yaptıkları tahminlerle sentez sorularına cevap vermelerine izin verilmemeli, tahminini daha önceden öğrendiği bilgilere dayandırması sağlanmalıdır.


6. Düzey: DeğerlendirmeTaksonominin son düzeyi değerlendirmedir. Değerlendirme analiz ve sentez gibi yüksek dereceli düşünmeyi gerektirir. Değerlendirme sorularının tek bir cevabı yoktur. Öğrencinin kendi fikir ve düşüncelerini kullanarak herhangi bir konudaki fikir, amaç, probleme bulunan cevap, işlem, metot veya ürün hakkında karar vermesini ve verdiği kararları savunmasını gerektirir. Pek tabidir ki insanlar bir karar alırken objektif kriterler ve kişisel değerlerin bir kombinasyonunu kullanırlar. Değerlendirme sorularında öğrencilerin bir standart kullanmasının sağlanması gereklidir. Aksi takdirde öğrenciler nedenlere dayanmayan kararlar alabilirler. Öğrenciler arasında standart farklılığının olması doğal ve makuldür ve bunun sonucu olarak farkı cevaplar da olacaktır.


Kaynak;http://ckeris.blogcu.com/bloom-taksonomisi-siniflamasi/3352808